Taşkınbilgist: SÜMER MİTOLOJİSİNDE EVRENİN VE İNSANIN YARATILIŞI

10 Haziran 2019 Pazartesi

SÜMER MİTOLOJİSİNDE EVRENİN VE İNSANIN YARATILIŞI










Evrenin nasıl yaratıldığı, her medeniyetin kendi düşünüşüne göre oluşturduğu yaratılış mitolojisinde anlatılır. Bu yaratılış mitolojilerinde tanrılar, insanlar, doğanın başlangıcı belli bir sistem içerisinde anlatılır.


(Bu konunun videosunu youtube kanalımda izleyebilirsiniz.)



Sümerler; evrenin doğası, kökeni ve işleyiş düzeni hakkında düşünceler ortaya koymuşlardır. Bu konu “Gılgamış, Enkidu ve Ölüler Diyarı” adlı Sümer şiirinin giriş bölümünde şöyle anlatılmaktadır:

Gök yerden uzaklaştıktan sonra,
Yer gökten ayrıldıktan sonra,
İnsanın adı konduktan sonra,
Anu göğü ele geçirdikten sonra,
Enlil yeri ele geçirdikten sonra, şiir bu şekilde devam etmektedir. Şiirden anlaşıldığı üzere başlangıçta bütün olan gök ve yer birbirlerinden ayrıldı ve sonra da insanın yaratıldı. Şimdi Sümerlerin evrenin yaratılması konusundaki düşüncelerine daha yakından bakalım…



Sümerler, Evren kelimesinin yerine An-Kİ (yer gök) kelimesini kullanmışlardır. Yeri düz yassı bir disk olarak, göğü ise üstten ve alttan kubbe biçiminde katı bir yüzeyle örtülü çukur bir yer olarak düşünmüşlerdir.


Sümerlilere göre, evrenin bir başlangıcı vardır ve bu başlangıç en eski ve ulu bir denizdir. Bu ilksel denizin başlangıcı ve meydana çıkışı hakkında herhangi bir bilgi yoktur. Sümerliler, denizin ezeli ve ebedi olduğunu kabul etmişlerdir. Bu ilksel deniz, gök ve yeri bir arada tutan bir evren dağını meydana getirmiştir. Tanrı AN (Gök) erkek ve Ki (Yer) dişidir. Onların birleşmesinden hava tanrısı Enlil doğmuş ve Enlil, ilk doğduğunda kendini zifiri karanlığın hakim olduğu, gökyüzü ve yeryüzü tarafından oluşturulan evde bulur. Enlil, karanlığı aydınlatması için Ay tanrısı Nanna’ya yaşam verir. Daha sonra Enlil, yeri gökten ayırır. Baba An, göğü alıp götürürken; Enlil de annesi olan yeryüzünü alır. Enlil’in annesi olan yeryüzünü almasıyla evrenin düzenlenmesi işlemi başlar. Ay Tanrısı Nanna, Güneş tanrısı Utu’ya yaşam verir. Böylece göklerin aydınlatılması görevi, ay tanrısı Nanna ile güneş tanrısı Utu ve öteki gezegen ve yıldızlara verilir.  Su Tanrısı Enki, yeryüzünü bitki ve hayvanlarla donatır.


Sümerler, yeri düz bir daire şeklinde, göğü de alttan üstte yekpare bir kubbe ile sınırlandırılmış bir boşluk olarak kabul ediyorlardı. Gök ile yer arasında rüzgar anlamına gelen lil maddesi vardı. Bu dağılıp yayılabiliyordu. Bu madde günümüzdeki atmosfer gibiydi. Güneş, ay, gezegenler ve yıldızların hepsi atmosfer gibi aynı maddeden oluşmuşlar ve bir ışık gücüyle donatılmışlardı. Sümerlere göre evrenin esas parçaları gök ve yer, deniz ve atmosferdir.


SÜMER MİTOLOJİSİNDE İNSANIN YARADILIŞI

 



Sümer mitolojisine göre  insanlar, tanrılara hizmet ederek ekmeklerini onlar için çıkarmasını sağlama amacıyla yaratıldılar. Tanrılar, kendileri için çalışmakta çok zorlanırlar ve aynı zamanda bilgelik tanrısı olan Enki’den yardım isterler. Ancak Enki, derin bir uykudadır ve onların bu isteğini duymaz. Bunun üzerine bütün tanrıları doğuran ana ilksel deniz, tanrıların gözyaşlarını Enki’ye getirir ve şöyle seslenir:
“Ey oğul, kalk yatağından, ….dan bilgeliğini göster,
Tanrılara hizmetkarlar biçimle, onların ….onlar üretsin.”


Bunun üzerine Enki; denizin kilini yoğurur ve ona şekil vermesi için Ninhursag’dan yardım ister. Kırık durumda olduğundan okunamayan birkaç dizeden sonra şiir, Enki’nin insan yaratılışı şerefine düzenlediği bir yemeğe geçer. Burada çok fazla şarap içerek sarhoş olan Enki ve Ninhursag altı değişik tip için kili yoğurur, şekillendirir ve yazgılarını belirler. Ne yazık ki sadece iki tanesi ile ilgili okunabilmektedir ve her ikisi de o akşam yaratılan kusurlu insanlardan bahsetmektir. Özellikle Enki’nin şekillendirdiği bir tanesi cinsiyetsizdir.



Bunun bir farklı versiyonu “Sığır ve Tahıl” mitinin girişinde anlatılır. Buna göre Hava tanrısı olan Enlil tanrılara hizmet etmesi için iki tanrı yaratır. Bunlar tahıl tanrıçası Aşnan ile sığır tanrısı Lahar'dır. Daha sonra bu iki tanrı birbirine girerler. Hizmet alamayan tanrılar, yeryüzündeki işleri yapmaktan bıkarlar ve Enki'ye şikayet ederler. Uyuya kaldığı için hiç bir şeyden haberi olmayan Enki, tanrıça Nammu ve doğum tanrısı Ninmah'a insanı yaratması emrini verir. Ninmah ve Nammu "derin suların üzerindeki" "balçığı" kararak şekil bakımından tanrı fakat ölümlü olan insanı yaratır. İnsanın yaratılması şerefine şölende bütün tanrılar içerek sarhoş olurlar. Bundan dolayı yaratılan insanlar kusurlu olunca Enki fani ama ölümsüzlerin kuvvetine sahip, insan şekli verilen, kilden Adapa’yı yaratır. Adapa ya da Adamu, ayartılan ilk insandır ve Sümer kral listesinde ulusun ilk lideri olarak geçer. Evrenin tüm bilgisinin üçte biri Enki tarafından ona öğretilir.


Bu farklı iki versiyonun ortak noktası Sümer mitolojisinde insan, tanrıların ihtiyacını karşılamak amacıyla tanrı biçiminde ve çamurdan yaratılmıştır. Bu nedenle Sümerler, oldukça dindar bir toplumdur ve ana amaçları tanrılarını memnun etmektir.


(Beğenmeyi ve paylaşmayı unutmayınız.)


Kaynaklar:

Kramer, S. (1995). Tarih Sümerle Başlar,(çev. M. İlmiye Çığ). TTK Yay., Ankara.
Kramer, S. N. (2001). Sümer Mitolojisi,(çev. M. İlmiye Çığ). Kabalcı Yayınevi. İstanbul.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder