Taşkınbilgist: Altın Elbiseli Adam ve Esik Kurganı

3 Aralık 2018 Pazartesi

Altın Elbiseli Adam ve Esik Kurganı




Türk kültür tarihinin, derinliğini ve zenginliğini gösteren, göz alıcı bir buluntu: Altın Elbiseli Adam. 2500 yıllık saf altından zırhı; atalarımızın inançlarını, devlet düzenini, mitolojisini ve evren görüşünü yansıtıyor.

Gelin, atalarımızın ulaştığı sanatsal ve kültürel seviyenin, ortaya çıkarılmasına kaynaklık edebilecek, Esik kurganının eşsiz kalıntılarına daha yakından bakalım…

(Konuyu youtube kanalımdan izleyebilirsiniz.)


Haziran 1970'de Kazakistan'nın Alma-Ata şehrinin doğusunda ve 50 km uzaklığındaki Esik Köyü'nün otobüs garajını genişletme çalışmaları sırasında işçiler bir engel ile karşılaşırlar. Buranın bir kurgan olduğunun anlaşılması üzerine durum Almatı Müzesi'ne bildirilir. Kazakistan Bilimler Akademisi arkeoloğu ve Etnografya Bölümü Müdürüolan arkeolog Kemal Akişev başkanlığında Kazak arkeologlardan oluşan bir ekip çalışmalara başlar. Kurganın çapı 60 metre, yüksekliği ise 6 metredir. Yapılan çalışmalarla mezar odasının çatısına gelindiğinde tavanın Hun kurganlarındaki gibi karaçam kütükleri ile çevrelendiği görülür.  Kurganın çatısı açılıp gömü alanı aydınlandığında arkeologlar adeta büyülenirler. Karşılarında yaklaşık 4800 altın parçadan oluşan elbisesi ile 1.65 boylarında yaklaşık 20 yaşlarında bir gencin cesedi ve çok sayıda alet edevat, yemek kapları ve silahlar gün yüzüne çıkar. Karaçam kütüklerine yapılan karbon 14 testi ile bu kurganın M.Ö. 5. - 4. yüzyıl arasına tarihlendirilir. Tigin'in ise 17 -18 yaşlarında bir genç olduğu belirlenir. 


Kurganı çevreleyen kalın karaçam kütükleri yaklaşık 2300 - 2400 yıl boyunca mezara su girmesine engel olmuş. Bu nedenle de bu çok eski gömme kültünü ve mezarın ilk günkü düzenini rahatlıkla inceleme olanağı sunar. Altından yapılmış elbise, kurgandaki en göz alıcı şey olur. Bunun başlığından çizmesine kadar, kılıcından kemerine kadar her şeyi saf altından yapılmıştır. Başlığı ok ve tuğlarla süslü, alın hizasında koç, geyik ve at kabartmaları yer alır. Ceketi ise yüzlerce üçgen altının birbirine eklenmesinden oluşur. Çorabın çizme ile dizi arasında kalan kısımlar yine üçgen parçalarla, çizmesi ise dörtgen altın parçalarla süslenmiştir. Cesedin kime ait olduğu ise belirsizdir. Bu yüzden daha sonra oluşacak literatürde Mırzabek Duseynov'un isim babası olduğu "Altın Elbiseli Adam" ismi ile anılır. 



Esik kurganından çıkartılan altın elbiseli adamın elbisesinin en önemli parçasını başlık oluşturur. Bu başlığın ön tarafında kuşkanadı şeklinde iki uzun altın levha ve uzun çiftten oluşan, sapları altın kurdele ile örülen ve başlığı yaprak şeklinde olan, ok şeklindeki süsler vardır. Bu süsler çift çift olan at figürünün üst tarafına yerleştirilmiş ve çiftlerden her biri, ikişer yapraklı ve ikişer oklu olarak bir bütün oluşturur. Başlıkta dağ manzarasını andıran dişli altın kurdele de yer alır. Dağ tepelerinin yukarısında dallarına kuşlar konmuş hayat ağacını andıran süsler var. Kurdele ve diadem arasında, aslan suratı görüntüsü bulunan altı adet yuvarlak plakadan oluşur. Başlığın yanlarında ve bir tanesi de ensede olmak üzere beş adet yassı dağ manzarası motifi levhalar var. 



Tigin'in üzerindeki kaftan üçgen altın plakalarla süslenmiş. Bunlar belirli bir sistem içinde yapılmış. Plakalar yatay sıralama halinde uçları yukarıya dönük ve alt uçları birbiriyle temas eden zincirleme şeklinde yapılmış. Kaftanın yakası, kenarları ve alt tarafı, omuz çizgisi ve kolun alt tarafları pars cinsinden olan yırtıcı bir hayvan suratı ile betimlenmiş dörtgen şeklindeki plakalarla bezenmiş. İskitler, elbiseleri sola doğru düğmelemişler ve bu elbise de aynı şekildedir. 


Kaftan üzerinde kemer var. Bu kemer, 16 adet altın takma plakalarla süslenmiş ve geniş ve oldukça ağır. Yatan geyik figürü şeklinde yapılan üç büyük dikdörtgen plaka kemerinin iki ucuna yerleştirilmiş. Kemerin kalan kısmı çift palet boynuzlu geyik kafası şeklinde on üç adet büyük plakadan yapılmış.




Kemerde takılı hançer, sapın yukarısında gagaları birbirine dönük olan iki grifon kafasının profil şekilleri yer alır. Gagaları kıvrık, gözleri ve kulakları belirgindir. Demirden yapılmış olan hançerin sapı yuvarlar, namlusu yassı ve sivridir. Kabzası ise ufak çeşitli figürlü altın levhalarla süslenmiş. 


Tigin'in kılıcı da demirden yapılmış. Kılıcın namlusu ile sapın birleşiminde kelebek şeklinde kabza oluşumu var. Namlu adeselidir ve iki tarafa olukludur. 


Tigin'in üzerindeki pantolonun içi ve dış dikiş şeritlerinin üzeri ufak dikdörtgen şeklindeki dar altın plakalar boylamasına kenar kenar çizgisi şeklinde dikilmiş. Pantolon büyük olasılıkla deriden dikilmiş. 


Elbisenin altındaki çizme de üçgen altın plakalarla süslenmiş. Çizmenin günlük kullanıma uygun kalitesi ve dayanıklı olması uzun yıllar olduğu gibi kalmasını sağlamış.




Ancak kurganda bulunan bir kase nin dışında 26 harflik bir yazı oldukça heyecan uyandırır. Yazının ilk okunma girişimi Kazak şair ve yazar Olcas Süleymanov tarafından 25 Eylül 1970'de Türkçe olarak sağdan sola doğru "Hanzade yirmi üç yaşında vefat etti. Halkın adı kayboldu." şeklinde yapılır. Ondan sonrada çeşitli bilim insanlarınca yazı farklı şekillerde okunmaya çalışılır. Ancak bu yazının okunması günümüzde de kesinleşmemiştir. 


Kurganda "Altın Elbiseli Adam"ın elbisesi yanında çok sayıda tabak, kaşık, ayna ve vazo gibi alet ve edevatlar da bulundu. Tarihçiler bu kurganın Saka Türklerine ait olduğunu tahmin etmektedir. Dolaysıyla "Altın Elbiseli Adam" da bir Türk Tigin'i...


(Yorum yapabilir, beğenebilir ve paylaşabilirsiniz.)


Kaynakça:

Murat ARIK. (2008). Esik kurganı, buluntuları ve kültür tarihi açısından değerlendirilmesi. Yüksek Lisans Tezi. Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. Ankara.

Osman Fikri SERTKAYA.(2011). Bulunmasından 40 yıl sonra "altın giyimli adam" ve "kasesi üzerindeki yazıt" hakkında. Tuncer Baykara Armağanı, Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü Yay. Ankara, s. 255-272.

11 yorum:

  1. Günümüzde böyle ince ayrıntılı bir kıyafetin yapılabileceğini düşünmüyorum.Bir Türk e ait olmasıysa beni hem şaşırttı hemde mutlu etti. Yararlı paylaşımınız için teşekkürler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yorumunuz için teşekkür ederim Zeynep Hanım. :) Yakından incelendiğinde büyük bir el emeği ve sabır neticesinde ortaya konulmuş bir eser olduğunu anlayabiliyorsunuz. Günümüzde bizler sabır ve el emeğinin değerini ve önemini unutmuş durumdayız. Bu yüzden bu eser altın olmasından ziyade üzerinde taşıdığı işçiliğiyle dikkat çekiyor.

      Sil
  2. Yanıtlar
    1. Tarih için önemli bir buluntu. Günümüzden 2300 - 2400 yıl önce yaşamış insanların madenleri bu denli ince işçilikle işleyebildiklerini göstermesi yönünden de eşsiz.

      Sil
  3. insanlari arastirmaya tesvik ettiginiz icin ve arastirmayi sevenlere kolaylik sagladiginiz icin bu guzel ve ilginc yazidan dolayi tesekkur ederim kaleminize saglik.. takibinizdeyim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim teşvik edici yorumunuz için. Size de başarılar blogger hayatınızda :)

      Sil
  4. Blogunuzu zaman zaman ziyaret ediyorum. Çok güzel çalışmalarınız var. Başarılarınızın devamını dilerim. Benim de daha dört aylık bir blogum var, bu konuda çok bilgi sahibi değilim. Benim blogumu da zaman zaman ziyaret etmek ve yorum yapmak suretiyle desteklemenizi bekliyorum. İyi çalışmalar dilerim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim. EN kısa sürede göz atacağım. İyi çalışmalar. :)

      Sil
  5. Detaylar harika, elbise müthiş. Çok güzel anlatmışsınız, teşekkürler..

    YanıtlaSil
  6. Paylasiminiz için teşekkürler. Çözünürlüğü yüksek bir fotoğraf var mıydı acaba . Tablo olarak kafe nin duvarina asayim. Gencler bilsin ecdadini

    YanıtlaSil