Taşkınbilgist: İnsanlık Dışı Bir Deney: Tuskegee Frengi Deneyi

30 Aralık 2018 Pazar

İnsanlık Dışı Bir Deney: Tuskegee Frengi Deneyi



İnsanlık tarihi incelendiğinde insanların birbirlerine zarar vermek için yaptıkları insanlık dışı çalışmalarla karşılaşıyoruz. Bu insanlık dışı çalışmalardan biri de Amerika'da 1932 yılında başlatılan tıbbi bir çalışmadır. 


1930'lu yıllarda yaygın bir hastalık olan frengi için güvenli ve etkili bir tedavi yöntemi yoktur. Bakteriyel bir enfeksiyon olan frengi, on yıllarca vücutta kalabilen ve bir anda tüm organları çökertebilecek bir özelliğe sahiptir. Bu koşullar içinde Amerikan hükümetine bağlı bir grup doktor frengiyi antibiyotik ile tedavi edip edemeyeceklerini merak ederler. Bunu test edebilmek için denekler gerekmektedir. 


Amerikan Sağlık Servisi, yoksul halkı tedavi edeceğini açıklar. Bunun için frengi hastalığının yoğun olduğu Alabama'nın bir bölgesi seçilir. Ücretsiz tedavi adı altında Tuskegee'de 600 Afrika kökenli Amerikalı yoksul çiftçi, 1932 yılında başlatılan Tuskegee deneyi programına katılır. Katılımcılar oldukça eğitimsizdir. Onlara ücretsiz sağlık hizmeti, bir öğün yemek ve cenaze masrafları için de 50 dolar destek sözü verilir. Hatta katılımın sağlanması için bir araştırmacı katılımcıya "ücretsiz özel tedavi yöntemi için son şansınız" başlıklı bir mektup bile gönderir. Daha da ileri giderek defin işlemleri için otopsi izni bile hastalardan alınır. Bu 600 deneğin 399'u frengi hastasıdır, 201'i ise sağlıklıdır. Frengi olan hastalar ise frengi olduklarından habersizdir. Olaylar ortaya çıktıktan sonra konuşan katılımcılardan Charles Pollard; "Oraya gittim ve bana kanımda mikrop olduğu söylendi. Bildiğim tek şey buydu. Bana asla frengi olduğum söylenmedi" yorumunu yapar. Bu kişilere sadece kan testi yapılacağı söylenir. 



Bu deneydeki amaç ise tedavi edilmemiş frengi hastalığının başlangıcından ölüme kadar olan doğal sürecini izlemek ve ölüm sonrası da otopsi yapmaktı. Diğer bir çarpıcı nokta ise hastaların hiçbiri denek olduğunu bilmemesidir. Dolaysıyla insanlar üzerine yapılan araştırmalardaki denekleri bilgilendirme yoluna da gidilmez. Deneyi insanlık dışı hale getiren ise 1947 yılında penisilinin frengi hastalığında kullanılmaya başlanmasıyla tedavinin kolaylaşmasıdır. Yani frengi artık kolayca tedavi edilebiliyordur. Ancak araştırmayı devam ettirmek için hastalar bu tedaviden mahrum bırakılır. Bir adım daha ileri giden araştırmacılar, bölgedeki tüm hastanelere araştırmada kullanılan deneklerin bilgilerini gönderirler ve bu hastaların kesinlikle tedavi edilmemeleri isterler.


          (Konunun Youtube videosunu da izleyebilirsiniz.)



1970'lerde San Francisco'da çalışan araştırmacı Peter Buxton, Tuskegee çalışmasını duyar ve bununla ilgili kaygılarını üstlerine bildirir. Ancak çalışmaların devam etmesine karar verilir. Bunun üzerine Buxton, Tuskegee deneyi çalışmalarını bir gazeteci arkadaşı aracılığıyla basına sızdırır. 25 temmuz 1972'de Tuskegee deneyi çalışmaları Washington Star'da yayınlanır. Sonraki gün New York Times'a manşet olur. Bu haberler üzerine halk sokağa dökülür ve olayı protesto eder. Bu skandal durum Senato'ya gelir ve kamuoyu baskısıyla çalışmalar sonlandırılır. 


1932- 1972 yılları arasında 40 yıl devam eden Tuskegee Deneyi çalışmalarında 28 kişi frengiden, 100 kişi komplikasyonlardan öldü. 40 kadın eşinden enfeksiyon kaptı. 19 çocuk ise frengili olarak doğdu. Sadece 74 kişi hayattaydı. Olayın ırkçılık olup olmayacağı tartışıldı. Ancak araştırmayı yürüten doktorların siyahi asıllı Amerikalı doktorlar olmasından dolayı ırkçılık olarak değerlendirilemeyeceğine karar verildi. Etik kuralların ne kadar gerekli olduğunu gösteren bu skandaldan sonra tıbbi araştırmalarda etik ilkelerle ilgili önemli adımlar atılmaya başlandı. 



Katılımcılardan biri: Herman Shaw


16 Mayıs 1997'de dönemin ABD Başkanı Bill Clinton, Tuskegee Frengi çalışmalarına tüm etik ilkeler göz ardı edilerek dahil edilen siyahi vatandaşlarından resmi olarak özür diledi. 




Skandal, beyaz perdeye de taşındı. 1997 yapımı Miss Evers' Boys filmi Tuskegee frengi çalışmaları üzerine yapıldı. 


(Yazıyı paylaşabilir ve daha çok insanın okumasına katkı sağlayabilirsiniz.)

2 yorum:

  1. Bu tip araştırmalarla birçok insanın kanına girdiler, hala da savaş bölgelerinde bu tip araştırmaların yapılmadığından emin olamayacağız. Teşekkürler bilgi için.

    YanıtlaSil
  2. deneyleri siyahi doktorların yine siyahi insanlara uyguluyor olmasıda çok can alıcı her şey çok ayrıntılı planlanarak yapılmış her şey de olduğu gibi tabi kii

    YanıtlaSil