Taşkınbilgist: Antik Dünyanın Bilim Merkezi: İskenderiye Kütüphanesi

30 Mayıs 2018 Çarşamba

Antik Dünyanın Bilim Merkezi: İskenderiye Kütüphanesi


İskenderiye Kütüphanesi


Bilgi birikiminde kütüphanelerin oldukça önemli bir yeri vardır. Kütüphaneler, uygarlıkların oluşturdukları bilgileri barındırarak araştırmacılara büyük faydalar sağlarlar. Bilimin de kümülatif olarak ilerlediği düşünüldüğünde bunun önemi daha iyi anlaşılır. İnsanlık tarihinin en önemli kütüphanelerinden biri antik dönemde Mısır'da İskenderiye şehrinde kuruldu. Burası bir kütüphane olmasının yanında döneminin en önemli bilim merkeziydi. Şimdi bu kütüphanenin kuruluşunu, gelişimini, yetiştirdiği önemli bilim insanlarını ve trajik bir şekilde sona ermesini ele alalım. 



İskenderiye Şehri Nasıl Kuruldu? 


Büyük İskender

Asya Seferine çıkan Büyük İskender, Anadolu'da Perslerle savaşarak Suriye üzerinden Mısır'a hareket eder ve M.Ö. 332 yılında Mısır'ı alarak İskenderiye şehrini kurar. İskender zamanında Poseidon mabedi, tiyatro, stadyum, hipodrum, mehkeme binası ve gymnasium gibi yapılar yapılır. Ancak Büyük İskender M.Ö. 323'te Babil'de ölür. Arkasından komutanları arasındaki çetin mücadeleler sonucunda Mısır ve civarını İskender'in en güvendiği komutanlardan Ptolemaios alır. Mısır'da Ptoleme Krallığı'nı kurar ve başkenti Memphis'ten İskenderiye'ye taşır. Yeni şehir Nil Deltası ile Mareotis Gölü arasındaki Rhakotis adlı bir balıkçı köyünün yakınında yer alır. Planlı bir şehir olarak kurulan İskenderiye için meşhur Yunan Mimarı Deinokrates'in projesi temel alınır. Böylece antik dünyanın en gelişmiş şehirlerinden biri olan İskenderiye'nin yükselişi başlar.

                                   (Metnin tamamını youtube kanalımdan izleyebilirsiniz.)





Şehrin Büyüklüğü ve Nüfusu Ne Kadardı ve Toplum Yapısı Nasıldı? 


İskenderiye Temsili Görünümü


Ünlü coğrafyacı Strabon'un ifadelerine göre şehrin genişliği 5 - 6 kilometrekaredir. Şehir planlı yapıldığı için halk için toplanma yerleri, Kral sarayları, insanların dinlenebileceği parklar vardır. Genişliği 30 metreye varan caddeleri etrafındaki binalar taştan yapılmıştı. Şehir içinde gelişmiş bir su kanalı sistemi ile evlere kadar Nil Nehri'nden su getiriliyordu. Liman şehri olan İskenderiye'de antik dünyanın yedi harikasından biri olarak görülen İskenderiye Feneri vardı. Toplum ise yerli halk Kobtler (Kıptiler), buraya yerleştirilen Yunanlılar, Filistin'i terk eden Yahudiler, Lübnan ve Suriye'den gelenlerden oluşuyordu. Dolaysıyla burada farklı diller ve dinler birlikte yaşıyordu. 




İskenderiye Kütüphanesi Nasıl Kuruldu? 





Ptoleme Hanedanı varlığını devam ettirebilmek amacıyla firavun unvanını kullanmaya başladı. Bunun yanında bilimin koruyucusu oldular. Bunun içim Ptolemasios I. Lagi tarafından İskenderiye Kütüphanesi kurulur. Bu kütüphane antik dünyanın en büyük en önemli kütüphanelerinden biri olur. Zaman içerisinde dünyanın çok farklı yerlerindeki kaynaklar toplanarak buraya getirilir. İskenderiye Kütüphanesi'nde Senaca'ya göre 40 bin, Tzetzes'e göre 490 bin, Aulus Gellius'a göre 700 bin yazma eser vardı. III. Ptolemasios döneminden itibaren Mısır'a gelen yabancı seyyahların yanlarındaki kitaplara bile el konularak kütüphaneye kazandırıldı. Ayrıca kütüphanede tercüme bölümü ile katalog bölümü de vardı. O dönemde farklı uygarlıklar tarafından yazılmış eserler toplanır ve Yunancaya tercüme edilerek kütüphanedeki yerini alırdı. Papirüs üzerine yazılan bu eserler rulolar şeklinde düzenlenmişti ve Kralın emriyle Kallimakhos tarafından kütüphane 12 bölüm olarak kataloglandırılmıştı




İskenderiye Kütüphanesi Yanında Bulunan Müze'nin İşlevi Nedir? 




İskenderiye Kütüphanesi bitişiğinde bilim merkezi olarak araştırmaların yapıldığı enstitü görevi gören bir de Müze adında bir kurum vardı. Buraya dünyanın her tarafından bilim insanları gelerek çalışmalarını yaparlardı. Ayrıca yabancı ülkelerden gelen öğrenciler de ücretsiz olarak burada eğitim alma imkanına sahiptiler. Bu enstitüde bilim insanlarının birlikte yemek yerken tartışmalarını yapabildikleri büyük bir yemek salonu da vardı. Müze içerisinde çeşitli okullar kurularak çalışmalar yapılmıştır. Bunlarda bazılarını kısaca ele alırsak: 


1- Mekanik Okulu: Arşimed tarafından kurulur. Arşimet suyun kaldırma kuvvetini keşfeder, hidrometre, kaldıraç, tulumba gibi buluşlara imza atarak hidrostatiğin ve mekaniğin temellerini atar. 

Arşimet

2-Astronomi Okulu: Kütüphanede başkanı olarak görev yapan Eratosthenes, yer yuvarlağına dair yaptığı gözlemler ve güneş üzerine incelemeleri ile ünlüdür. Yazdığı "Coğrafya" adlı eseri uzun süre temel coğrafya kitabı olarak kabul görmüştür.  Onun yanında optik üzerine önemli incelemeler yapan ve kainatın oluşumu konusunda çığır açan "Almagest" adlı eseri yazan Batlamyus ile Hipparkos da bu okulun önemli temsilcilerindendir. 


3- Tıp Okulu: Tıp alanında burası oldukça ilerlemişti. Özellikle Herafilos, pratisyen hekim olarak nabız, kadavra, beyin ve sinir sistemleri üzerine çalışmaları ile tıp dünyasında çığır açmıştı. Erasistratos ise şüpheli ölümlerde otopsi yapılmasını önererek dikkat çekmişti. 


4- Matematik Okulu: Bu okulunun kurucusu Öklid idi. "Elementler" adlı eserini yazarak Avrupa'da geometrinin temelini attı. "Konikler Hakkında" eseriyle Apollonius da matematik okulunun önde gelen isimlerindendi.  


Tüm bu okulların yanında felsefe, coğrafya, fizik gibi farklı alanlarda o dönemin dünya çapındaki en iyi düşünürleri, bilim insanları, şairleri bilgilerini paylaşmak ve yeni bilgiler öğrenmek için buraya akın ediyorlardı.  Hayvan ve bitki örnekleri bulunan botanik bahçesinde çeşitli incelemeler yapılıyordu. Ayrıca gözlem yapmak için de bir rasathane vardı. 




İskenderiye Kütüphanesi Kimler Tarafından ve Nasıl Yok Edildi? 



İskenderiye'de Yangın


İskenderiye Kütüphanesi, Ptoleme Kralları tarafından kurulmuş ve onların koruyuculuğunda gelişip serpilmişti. Önemini kaybetmeye başlaması da gene siyasi otoritenin müdahalesi ile gerçekleşti. II. Euergetes (M.Ö. 146 - 117) döneminde İskenderiye'de bulunan sanatkarların ve bilim insanlarının şehirden sürülmesiyle İskenderiye'deki bilim ışığı sönmeye başladı. 



Romalı birkaç yazardan alınan bilgiler ışığında Roma İmpratorluğu'nun İskenderiye Kuşatması sırasında limandan başlayan yangının ilerlemesi ile İskenderiye Kütüphanesi'nin yok olduğunu öğreniyoruz. Bu konuda Plutarch, "Julius Caesar'ın Hayatı" adlı eserinde tersanede başlayan yangının kütüphaneyi yok ettiğini ortaya koyar. Bu olaydan yaklaşık 30 yıl sonra M.Ö. 24 yılında İskenderiye'ye giden ünlü coğrafyacı Strabon, şehir hakkında ve Müze hakkında bilgiler verirken kütüphaneden hiç bahsetmemiş olması da bu bilgiyi desteklemektedir. 



Caesareum

Bu olaydan sonra şehir tekrar toparlanmaya ve bilim merkezi tekrar canlandırılmaya çalışılır. Ünlü Serapis Tapınağı'na bağlı Serapeum Kütüphanesi kurulur ve İskenderiye Kütüphanesi'nden kurtarılabilen birtakım yazmalar da burada toplanır. Burada bilimsel çalışmalar tekrar başlar. Ancak bu kezde kütüphanenin ve bilimin karşısında birtakım Hristiyan bağnazlar vardır. M.S. 366 yılında o dönemin bilim merkezi olan bahçeleri, derslikleri ve büyük kütüphanesi ile Caesareum, İmparator Valens'in emriyle kiliseye çevrilir. Kütüphanesi yağmalanıp yakılır ve orada bulunan filozoflar sihirbazlık ve büyücükle suçlanarak baskı altına alınır. M.S. 391 yılında ise İmparator Theodosius, pagan uygulamalarını yasaklayan bir kararname yayınlar. O dönemin Hristiyan gerici zihniyeti hemen harekete geçerek Serapeum Kütüphanesi'ni yakarak yok eder



Bazılarına göre ise son darbenin Hz. Ömer zamanında vurulduğuna inanır. Buna göre Mısır'ı fetheden Amr Bin As, İskedenriye'deki kitapların ne yapılacağı ile ilgili Halife Ömer'e mektup yazar. Halife Ömer ise "Eğer bu kitaplardaki bilgiler Kuran'da varsa zaten onlara gerek yok. Yok eğer Kuran'da olmayan şeylerden bahsediyorsa küfürdür, yok edin." der ve kitaplar yakılır. Tabii bu iddia da bazı sorunlar vardır. İlki burada İskenderiye Kütüphanesi'nden bahsedilmiyor, sadece kitaplardan bahsediliyor. İkincisi ise bunu yazan Suriyeli Hristiyan bir yazar ve muhtemelen Halife Ömer'i karalamak istemiştir. Ayrıca kütüphanenin yangınlar sonucu ortadan kalktığına dair belgeler Senaca tarafından 49 yılında, Plutarch tarafından 117 yılında, Gellius tarafından 155 yılında, Marcellinus tarafından 390 ve Orosius tarafından da 415 yılında yazıldığı düşünüldüğünde Müslümanlar tarafından yakılmış olması sadece bir iddia olmaktan öteye geçemiyor. 





İskenderiye Kütüphanesi'nden Kalıntılar Var mı? 



İskenderiye Kütüphanesi'nden geriye kalan sadece 1848'de taş bir blok içinde bulunan Diokrodies'in eseri olan üç yazı tomarıdır. Bir de Müze'den kalan ve bir hatip heykelinin alt kısmı olduğu düşünülen heykel parçasıdır. Geriye bir şey kalmamasının en büyük nedeni İskenderiye Kütüphanesi'ndeki yazmaların papirüs denilen dayanıksız bir materyal üzerine yazılmasıdır. Çünkü Nil Deltası gibi nemli bir bölgede bu yazmaların uzun zaman boyunca kalmasının imkanı da yoktur. Ayrıca bugünkü modern İskenderiye şehrinin de eski şehir üzerine inşa edilmesi arkeologların elini kolunu bağlamaktadır. 




Yeni İskenderiye Kütüphanesi

Mısır, 2002 yılında İskenderiye'de eskisinin benzeri olan yeni bir İskenderiye Kütüphanesi kurmuştur.  




İskenderiye Kütüphanesi'nin Yok Edilmesinin İnsanlığın Gelişimine Etkisi Nasıl Olmuştur?



İskenderiye'de kurulmuş olan bu bilim hazinesi insanlığın binlerce yılda oluşturduğu bilgi birikiminin kayıt altına alındığı yerdi. Kütüphanenin yok edilmesiyle birlikte bu bilgi birikimin büyük çoğunluğu yok olup gitti. Bilgiden korkan, işine gelmeyen her bilgiyi yakarak kurtulabileceğini düşünen gerici zihinler insanlığın gelişimine ket vurarak bilimsel gelişimin hızını kesmişlerdir. Eğer tarih boyunca İskenderiye'de Bağdat'ta, Çin'de, Endülüs'te ve daha pek çok yerde kütüphaneler yakılmasaydı, bazı gerici bağnaz zihniyetler bilimden ve bilgiden korkmasalardı, insanlık bugün bulunduğu bilgi seviyesine yüzlerce yıl önce ulaşacak ve bugün çok farklı teknolojilerle çok farklı işler yapıyor olacaktı... 



(Daha fazla bilgi için takip edebilir, paylaşabilir ve yorum yapabilirsiniz.)




Kaynaklar: 

Berti, M., Costa, V. (2009). The ancient library of Alexandria: a model for classical scholarship in the age of million book libraries. In CLIR Proceedings of the international symposium on the scaife digital library.

Hajar, R. (2000). Past glories: The great library of alexandria. Heart Views, 1, 278-82.

H. Roazen, D. (2002). Tradition's Destruction: On The Library Of Alexandra. Octaber, (100), 133-153

MacLeod, R. (Ed.). (2004). The Library of Alexandria: Centre of Learning in The Ancient World. IB Tauris.

Ortaylı, İ. (2006). İskenderiye Kütüphanesi. Görüşler/Opinion Papers Türk Kütüphaneciliği, 20(1), 85-88. 

Tekin, O. (2008). Eski Yunan ve Roma Tarihine Giriş. İletişim Yayınları. İstanbul. 

Terzioğlu, A. (2006). İskenderiye Kütüphanesi Müslümanlar Tarafından Yakılmamıştır.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder