TOYOTA WOVEN CITY: Geleceğin Akıllı Şehri Japonya'da Kuruluyor

Japonya’da Fuji Dağı manzaralı dünyanın en futuristik şehirlerinden birinin inşasına gelecek yıl başlanılacak. Toyota, CES 2020’de geleceğin şehri olarak tasarladığı, Woven City projesini dünyaya tanıttı. Woven City’nin amacı nedir? Nasıl olacak? Orada kimler yaşayacak? Gelin bu soruların yanıtlarına bakalım. 

(Woven City'i youtube kanalımda izleyebilirsiniz.)

Woven City’nin yapımına, 2021 yılının başlarında başlanılacağı açıklandı. Japon’yanın kutsal sayılan Fuji Dağının hemen dibinde kurulacak bu şehir, Toyota’nın eski otomobil fabrikasının kurulu olduğu, 175 dönümlük bir alanı kaplayacak. Burası kendi kendini tamamlayacak bir ekosistem olarak tasarlandı. Kendi kendine hareket eden otonom araçlar, yer altı taşımacılığı, gelişmiş robotlar ve yüksek teknolojik ürünlerle akıllı bir kent olacak. Bu akıllı kentin en önemli özelliklerinden biri de, hidrojenle çalışması olacak. 


Woven City, ızgara şeklinde bir tasarıma sahip. Sokaklar ve caddeler, üç farklı kategoride bulunuyor. İlk caddede, yüksek hızlı, doğrudan sürücüsüz yani otonom araçlar olacak. İkinci cadde ise, daha küçük ölçekteki hareketlilik için tasarlandı. Burada, bisiklet ve scooter gibi araçlar için kullanılacak. Üçüncü cadde ise, insan ve doğa için ayrılmış yürüyüş alanlarından oluşan park niteliğinde. Bu tasarımla, daha güvenli, yaya dostu ve esnek bir sokak ağının kurulması amaçlanıyor. Yollar ve şehir çevresi, hem doğal bitki örtüsü hem de hidroponik yani topraksız bitkilerle çevrelenicek. Bu caddelerin birleşiminden ızgara biçimindeki Woven City’i oluşuyor. 


Woven city, hem insan hem de çevre dostu olacak. Her şeyiyle sürdürülebilir olarak planlanan şehirde, karbon ayak izinin en aza indirilmesi amaçlanıyor. Bunun için binalar çoğunlukla ahşap malzemeden yapılacak. Bu tasarımlarda geleneksel Japon ahşap teknikleriyle, günümüz robotik yöntemleri birleştirilecek. Ayrıca, bu evlerin muhteşem bir Fuji Dağı manzarası olacak. Şehrin enerjisi için de farklı kaynaklar kullanılacak. Temelde sıfır emisyonlu hidrojen yakıt hücresi teknolojisi kullanılacak. Buna ek olarak ise çatılarda güneş enerjisinden yararlanmak için foto voltaik paneller bulunacak. Bu iki enerji kaynağı yanında jeotermal enerjiden de yararlanılacak. 


Woven City’deki otonom araçlarda enerji kaynağı olarak hidrojen kullanılacak. Bu Toyota’nın gelecekte hidrojen temelli ulaşım araçları vizyonunun bir göstergesi olarak kabul ediliyor. Hidrojen yakıt hücresi teknolojisinin hem elektrikli araçlara hem de fosil yakıtlara göre önemli artıları var. Hidrojen yakıtlı yolculuklar hem daha hızlı yapılabilecek hem de yakıt ikmali elektrikli araçlara göre oldukça hızlı olacak. Bunun yanında patlama ve sızıntı gibi insanların hayatını tehlikeye atan yakıt tankerlerine de gerek kalmayacak. 


Woven City’nin yer üstü kadar yer altı sistemleri de önemli. Yer altında şehrin hidrojen deposu ve yağmur suyu filtreleme sistemleri yer alıyor. Bunun yanında matterne adı verilen, robotik bir sistem de yeraltı sistemine dahil edilmiş durumda. Bu sistem dahilinde kurulacak robotik sistem; postalar ve teslimatlar gibi ürünleri, doğrudan yer altındaki küçük asansörlerle evlere taşıyacak. 


Woven City’deki evlerde nesnelerin internetine uygun tasarımlar geliştirilecek. Ev asistanı robotlar, kendi kendine yeniden dolan buz dolapları, sağlık takip cihazları ve kendi kendine boşalan çöp kutuları gibi her türlü teknolojinin geliştirileceği ve test edileceği bir ortam olacak. 


Wowen City sakinleri ve araştırmacıları, gerçek yaşam ortamında otonomi, robotik, kişisel hareketlilik, akıllı telefonlar ve yapay zeka gibi teknolojileri geliştirip test edebilecekler. Dolaysıyla burası bir tür yaşam laboratuvarı olarak işlev görecek. 


Şehir tasarımının önemli bir boyutu da topluluk alanları. Küçük mahallelerde, doğal ve açık eğlence alanlarının olması tasarlanırken, şehrin ortasında da herkesin toplanabileceği ve kaynaşabileceği büyük bir merkezi park alanı olacak. Ayrıca, plaza alanları da yine insanların bir araya gelerek sosyalleşebileceği alanlar olarak görülüyor. Toyota, insanların birbirleriyle iletişim ve bağlantı kurmasının, Woven City yaşamının önemli bir yönünü oluşturmasını istiyor. 

Wowen Şehrinde kimler yaşayacak?


İlk aşamada Woven şehrinde, 2 bin insanın yaşaması planlanıyor. Bu kişiler, Toyota çalışanları, onların aileleri, emekli çiftler, ziyaretçi bilim insanları ve endüstri ortakları olacak. Proje ilerledikçe de daha fazla insan buraya davet edilecek. 


Woven City, nasıl dizayn edilecek?

Toyota, Woven şehrinin tasarımı için Danimarkalı mimar Bjarke Ingels’i görevlendirdi. Ingels ve ekibi daha önce büyük projelerle adlarını duyuran bir ekip. Google’ın yeni merkez binası, New York Dünya Ticaret Merkezi, San Francisco ve Vancouver şehrinde bulunan gökdelenler gibi yüksek profilli işlerde yer aldılar. Ancak Woven city, hem onun hem de ekibi için en iddialı proje olacak. Bu konuda “Teknolojiler, şehirlerimizde nasıl yaşadığımızı ve gezindiğimizi kökten değiştirmeye başlıyor. Bağlantılı, özerk, emisyonsuz ve paşlaşılan mobility çözümler, şehir yaşamının yeni biçimleri için bir dünya fırsatları ortaya çıkarmasına bağlı olduğunu söylüyor. 


Toyota şirketi başkanı Akio Toyoda ise “Sıfırdan tam bir şehir inşa etmek, bunun gibi küçük ölçekte bile olsa, şehrin alt yapısı için, dijital bir işletim sistemi de dahil olmak üzere geleceğin teknolojilerini geliştirmek için eşsiz bir fırsat”. ““Veri ve sensörler aracılığıyla birbirleriyle bağlantılı ve iletişim kuran insanlar, binalar ve araçlar ile bağlı yapay zeka teknolojisini… hem sanal hem de fiziksel alanlarda test edebileceğiz ve potansiyelini en üst düzeye çıkaracağız.” ifadelerini kullanıyor. 


Her ne kadar Woven City bir Toyota girişimi olsa da, Toyoda, proje üzerinde işbirliği yapmak için diğer ticari ve akademik ortaklara açık bir davet sunuyor ve “Bu eşsiz araştırma ekosisteminden yararlanmak için, gelecekte yaşam tarzımızı geliştirmek için, ilham veren herkesi memnuniyetle karşılıyoruz. ve herkes için daha da iyi bir yaşam ve hareketlilik yaratma arayışımızda bize katılın. ”diyor. 


Endüstri 4.0la başlayan teknolojik devrim, beraberinde nesnelerin akıllı hale gelmesini sağladı. Bu akıllı ürünler hayatımızın her alanında kendisine yer buldu. Akıllı telefonlar, bilgisayarlar, evler, giyilebilir ürünler derken son yıllarda da akıllı şehirler kavramıyla tanıştık. Akıllı şehirlerin diğer şehirlerden farkı altyapısı, ulaşım sistemleri, enerji tüketimi ve atık yönetimi gibi özelliklerin bilişim teknolojileri yardımıyla birbirine bağlı olarak ilerlemesinde yatıyor. Toyota’nın Woven City’i ilk akıllı şehir olmayacak ancak, var olanların da bir adım ötesine geçerek geleceğin akıllı şehirlerine ilham kaynağı olacak bir prototip olma iddiasında. Gelecek yıllarda proje tamamlandığında geleceğin şehirlerinin neye benzeyeceğini küçük ölçekte de olsa görebileceğiz…