Taşkınbilgist: YAPAY ZEKA NEDİR? HANGİ MESLEKLER TEHLİKEDE?

10 Mart 2020 Salı

YAPAY ZEKA NEDİR? HANGİ MESLEKLER TEHLİKEDE?




Algoritmalar, insanlar gibi düşünebilir mi? ya da hatalarından ders çıkarıp kendi kendini geliştirebilir mi? Bilişim teknolojilerinin baş döndürücü hızı, algoritmaların insan hayatının her alanında kendine yer bulmasına yol açtı. Sadece bilişim teknolojileri alanında değil, sağlıktan iş dünyasına, eğitimden hukuğa, ulaşımdan üretime kadar her alan, algoritmaların eline geçmeye başladı. Peki, algoritmalar bütünü olan yapay zeka nedir? Hayatımıza etkileri nelerdir? Mesleklerimiz tehlikede mi? ve Gelecekte bizleri neler bekliyor? 

Yapay Zeka Nedir? 

Yapay zeka, insan beyninin benzerini, bir makine içerisinde tasarlama üzerine kurulu sistemler bütünüdür. Burada oluşturulan çeşitli algoritmalar; insanlar gibi davranışlar sergileme, mantıksal işlemler yapma, hareket, konuşma ve ses algılama yeteneğine sahip. Bu algoritmik sistemler, kendilerine verilen görevleri yerine getirmek için insan zekasını taklit edebilir ve topladıkları çok sayıda bilgiyi işleyerek kendini geliştirebilir. Zaten bu algoritmaların temel amacı, insanların nasıl algıladığını ve tepki verdiğini anlamak ve ona göre hareket ederek insanları aşmaktır. 

(Konuyu youtube kanalımdan izleyebilirsiniz.)


Yapay zeka söz konusu olduğunda, iki önemli öğrenme türü öne çıkıyor. Bunlar makine öğrenimi ve derin öğrenme…Aslında bunlar birbiri içine geçmiş kavramlar… 


Makine öğreniminden başlayalım. Makine öğrenimin temel hedefi, birden fazla kaynaktan elde edilen devasa büyüklükteki veri yığınını analiz ederek öğrenmek ve performansını iyileştirmektir. Bu algoritmaların veri işleme ve analiz etme yeteneği çok gelişmiştir. Bu sayede hiçbir insanın ulaşamayacağı ölçekte verileri, çok hızlı bir şekilde anlamlandırabilir. Bu algoritmalar, veri yığınları aracılığıyla bilgi edinebilirler. 


Makine öğreniminde algoritmalar, duygusallıktan uzak, oldukça mantıklı ve rasyonel çıkarımlara göre hareket ederler. Örneğin, bir mağazada müşterilerin alışveriş fişlerini yazan bir algoritma olsun. Bu algoritma, pantolon alan müşterilerin kemer de aldıkları bilgisini kolaylıkla bulabilir ve bu iki ürün birbirine yaklaştırılabilir. 


Yapay zeka alanında diğer bir önemli kavram, derin öğrenmedir. Bu aslında makine öğreniminin bir alt alanıdır. Derin öğrenmede yapay sinir ağları ve insan beyninden esinlenilen algoritmalar, verilerden ve deneyimden öğrenirler. Bu tıpkı bir insanın kendi hatalarından dersler çıkararak bir şeyler öğrenmesi gibidir. Derin öğrenme algoritmaları, deneyimlerinden hareketle, eğer sonuç istenilen gibi olmadıysa biraz değişiklikle daha iyi iş ortaya çıkarabilir. Bu şekilde, mükemmele ulaşıncaya kadar deneyimden öğrenebilir. Derin öğrenme algoritmaları, veri ne kadar fazlaysa o kadar çok öğrenir ve ne kadar çok öğrenirse o kadar iyi sonuç çıkarır. 


Bu algoritmalar, veriler aracılığıyla sürekli öğrenmeye devam ediyor ve aynı zamanda sürekli yeni şeyler keşfediyorlar. Bu süreç otomatikleşmiş durumda. Yapay zeka algoritmaları kendine nasıl satranç oynanacağını öğretebilir. Satranç özelinde bakarsak 1997 yılında, IBM’in satranç programı Deep Blue, Dünya satranç şampiyonu Gary Kasparov’u yendi. Bundan sonra bilgisayarlar kendilerine öğretilen hamlelerle insan rakiplerini kolayca yenebiliyordu. Ancak bunlar derin öğrenmeyle öğrenen algoritmalar değildi. Şimdi sıkı durun. 7 Aralık 2017’de Google’ın çaylak Alpha Zero programı, 2016 yılı bilgisayarlar arası satranç şampiyonu stockfish 8 programını yendi. Stockfish 8 programı yüzlerce yıllık insan deneyimi ve onca yıllık da bilgisayar deneyimine sahipti. Ayrıca saniyede 70 milyon satranç hamlesi hesaplayabiliyordu. Yapay zeka algoritmaları kullanan Alpha Zero programı ise saniyede sadece 80 bin hamle hesaplayabiliyordu. Buna rağmen 100 oyundan 28’ini kazandı ve 72’sinde de berabere kaldı. Hiç kaybetmedi. Alpha zero programı en son makine öğrenmesi prensiplerine göre hareket ederek kendi kendine öğrendi. Bu öğrenmesi sadece dikkat edin, 4 saat sürdü. Yani karşısında yüzlerce yıllık insan ve onca yıllık bilgisayar destekli birikimle başa çıkacak hamleleri öğrenmesi sadece 4 saatini aldı. Çünkü kendi deneyiminden öğreniyordu. Yaptığı hatayı tekrarlamıyordu. Kısacası Alpha zero sıfırdan dünyanın en iyisi olma noktasına insan yardımı olmaksızın sadece 4 saatte ulaştı. 


Derin öğrenmenin en güzel örneklerinden birini de biz, Google translate hizmetinde görebiliyoruz. Bu sistemdeki algoritmalar, 100’den fazla dilde çeviri hizmeti verirken aynı zamanda deneyimlerinden öğrenerek her geçen gün daha da iyileştirilmiş hizmet veriyor. 


Yapay zeka adı altındaki algoritmalar; sağlık sektöründen ulaşım sektörüne, güvenlik sektöründen e – ticaret sektörüne, eğitimden eğlenceye kadar çok farklı alanlarda kullanılıyor ve yakın gelecekte daha da fazla kendine yer bulacak. Bu çalışmaları sırasında, deneyimlerinden öğrenerek sürekli olarak kendilerini de iyileştiriyorlar. Gelin bu algoritmaların neler yaptıklarına birkaç alandan örneklerle bakalım. 


Yapay zeka algoritmalarını en etkin olarak gördüğümüz alanlardan biri, sanal yardımcılar. Amazon’un Alexa’sı, Apple’ın Sirisi, Microsoft’un Cortanası ve googlen Google assistantanı gibi çevirmiçi servis sağlayıcılarının sanal asistanları, insanlarla iletişime girerek derin öğrenmeyle çalışıyorlar. Bu algoritmalar, ses komutlarını anlayabiliyor ve komutlara göre verilen görevleri yerine getirebiliyor. Adres tarif haritalarındaki sesli yönlendirmeler, bu algoritmalarla yapılıyor. Bunun yanında dinleyeceğimiz müzik, gideceğimiz tatil gibi konularda insanlara destek oluyorlar. E postalar hakkında bilgi verebiliyorlar. Bu sanal yardımcı algoritmalar, kullanıcının verilerini zaman geçtikçe daha iyi analiz edeceğinden kullanıcıya daha özel bir hizmet sunacaktır. 


Sohbet robotları ve servis botları olarak hizmet veren algoritmalar ise, insanlara müşteri temsilcisi olarak cevap veriyor veya yönlendirme yapıyor. 


Yapay zeka algoritmaları, siyah beyaz fotoğrafların veya görüntülerin renklendirilmesinde de büyük başarı gösteriyorlar. Bu sayede eskiden çekilmiş siyah beyaz videolar ve resimler, kolaylıkla renklendirilebiliyor. 


Yüz tanıma sistemlerinde de derin öğrenme algoritmaları kullanılıyor. Özellikle akıl telefonların yüz tanıma sistemlerinde bu teknoloji etkin olarak kullanılıyor. 


Alışveriş ve eğlence alanlarında da derin öğrenme algoritmaları sizler için durmadan çalışıyor. Örneğin internette bir ürün arattığınızda, daha sonraki internete girdiğinizde o ürünle ilgili reklamları size seçerek gösteriyor. Ya da bir dizi izlediğinizde size benzer özellikte diziler tavsiye ediyor. Youtube üzerinde bir alana yönelik aramalar yaptığınızda, ana ekranınızda arama yaptığınız konuyla ilgili videoları size gösteriyor. İşte bunların hepsini bu algoritmalar yapıyor. 


Yapay zeka algoritmalarının en etkin çalışacağı alanlardan biri sağlık sektörü olacak. Hastanelerde yapılan testlerin çok daha iyi analiz edilmesinde önemli katkılar sağlayacak. Bu zaten günümüzde de kendini gösteriyor. Örneğin Google’n yapay zeka algoritmaları, göğüs kanserini teşhis etmede doktorlardan daha başarılı oldu. 28 bin hastanın test sonuçlarını tarayan algoritmalar, doktorların yanlış negatiflerini %9.4 oranında azalttı. Göğüs kanserinde erken teşhisin hastalığın tedavisinde çok önemli olduğu düşünüldüğünde, doktorların %20 yanlış teşhislerinin önüne geçilmiş oldu. 


Ulaşım alanında da akıllı araçlar dönemi başlamış durumda. Özellikle Tesla otomobilleri, akıllı tasarımların yanında otonom sürüş konusunda da her geçen gün kendini geliştirmeye devam ediyor. Bunun yanında, Uber gibi şirketler de sürücüsüz araçlarını test etmeye başlayalı uzun zaman oldu. 


Peki, günümüzde bile birçok alanda etkin olarak kullanılan yapay Zekanın Geleceği nasıl olacak… 


Yakın gelecekte yapay zeka algoritmaları, sağlık konusunda bir çığır açabilirler. Bu algoritmalar sayesinde her hastaya; genine, yaşam ortamına ve biçimine göre özelleştirilmiş sağlık hizmeti sunulabilecek. Bu kişiselleştirilmiş sağlık çalışmaları, yeni bir sağlık devrimine yol açacak. Ayrıca, sağlık alanında yapılan yeni keşifler, doktorların hepsi tarafından takip edilmiyor. Onlar bildikleri yöntemlerle hastaları tedavi ederken, yeni gelişmelerden bihaber olarak mesleklerini devam ettirebiliyorlar. Bütün doktorlara her yeni keşif sonrası eğitim vermek de hem mümkün değil hem de oldukça maliyetli. Ancak yapay zeka algoritmaları söz konusu olduğunda rahatlıkla güncellemeler yapılabileceğinden her yeni tedavi yöntemi anında algoritmalar tarafından uygulamaya konulabilecek. Bu durumda yakın gelecekte doktorluk mesleğinde önemli derecede daralma olacaktır. 


Yapay zeka algoritmalarının gelecekte en fazla etkin olacağı alanlardan biri de ulaşım olacak. Ulaşım alanında otonom araçlar çok yakın bir zamanda hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline gelecek. Algoritmalar, normal şoförler gibi yolda telefonla konuşma, radyoyla oynama, uyuklama, alkol gibi kazaya sebep veren davranışlarda bulunmayacağından dolayı yolculuklar daha güvenli olacak. Aynı zamanda trafikteki güncellemeler de anında algoritmalar tarafından güncellemeler yoluyla alınacağından olumsuzluklar da oldukça azalacaktır. Otonom araçlar günümüzde de kullanılmaya başladı ancak 2030 yılına kadar kullanımının önemli derecede artacağı düşünülüyor. Sürücüsüz araçların yaygınlaşmasıyla birlikte şoförler işsiz kalacak…Böylece taksicilik de tarihe karışacak.. 

Hava ulaşımı da, algoritmaların kontrolü altına girecek. Gerçi günümüzde zaten uçaklar otomatik pilotlar tarafından uçuruluyor. Pilotlar, sadece inişlerde ve bazı durumlarda manuel olarak müdahale ediyorlar. Uzak olmayan bir gelecekte uçaklar tamamen algoritmalar kontrolünde uçurulacak. Pilotluk mesleğinde önemli derecede daralmaya gidilecek. 

Turizm sektörü de algoritmalar tarafından ele geçirilecek alanlardan biri. Turizm sanal asistanları; sizin tatilinizi başından sonuna kadar planlamanıza yardım edecek. Ne tür tatile ihtiyacınız olduğunu söylediğinizde sizin için birçok rota çıkaracak. Bunlar içinden seçtiğiniz bir rota için de her türlü detayı düşünerek bir planlama yapacak. Bugün bu tür algoritmalardan yararlanan oteller bulunuyor. Gelecekte bunların sayısı da oldukça artacak. Dolaysıyla seyahat acentaları tarihe karışacak… 


Mavi yakalılar olarak anılan sanayi çalışanları da yapay zeka algoritmalarının hedefi olacaklar. Kargolama ve paketleme, ayıklama ve kalite kontrolü, yerleştirme ve depolama gibi alanlarında çalışan insanların da işleri gelecekte tehlike altında olacak. Fabrikalar ve işletmeler, kısa zaman içinde otomasyon sistemine geçecekler. 


Yapay zeka algoritmaları, eğitim alanında da devrim yapacak. Kişiye özel eğitim programları hazırlayarak, daha verimli çalışma ortamları oluşturacak. Kişinin öğrenme hızına, zekasına, eksikliklerine göre hareket edecek. Günümüzde algoritmalarla öğrencilerin verileri toplanıyor ve onlar içinden bir takım çıkarımlar yapılıyor. Ancak yakın gelecekte bu çok daha ileri gidecek. Öğretmenlik mesleği de bu durumdan oldukça yakından etkilenecek ve kısıtlı bir şekilde farklı bir versiyona evrilerek devam edecek. 

Güvenlik alanındaki meslekler de yapay zeka algoritmalarına işlerini uzun vadede kaptıracaklar. Suçluların yakalanması ve suçların önlenmesinde algoritmalar kullanılacak. Askeri operasyonlarda gerçek insanların yerini robot askerler alacak. 

Haber spikerliği ve muhabirliği de algoritmaların kontrolüne geçicek. Kısa bir süre önce Çin’de bir televizyon kanalında haberler, yapay zeka algoritmaları tarafından sunuldu. Haber spikerinin mimik ve seslerini öğrenen algoritmalar, haberleri aynı şekilde duygu da katarak sundu ve insanlar bunu anlayamadı. Gelecekte bu alanlarda algoritmalar tarafından ele geçirilmiş olacak. 

Bu örneklerde de görüldüğü gibi yapay zeka algoritmaları, yakın gelecekte günümüz mesleklerinin çoğunu ele geçirecek. Elbette yeni iş alanları da ortaya çıkacak. Ancak yeni ortaya çıkacak işler, oldukça uzmanlık gerektiren işler olacağından, algoritmalar tarafından işleri elinden alınan insanlar bu işleri yapamayacak. Dolaysıyla işlevsiz insanlar diye dünyada yeni bir sınıf oluşacak… Bizim şimdiden bu durumun farkına varmamız ve kendimizi algoritmalar çağına uygun yetenek ve becerilerle donatmamız gerekiyor…. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder