Taşkınbilgist: Dünya Tarihindeki Büyük Salgınlar ve Etkileri

11 Nisan 2020 Cumartesi

Dünya Tarihindeki Büyük Salgınlar ve Etkileri
















Çin’in Wuhan kentinde başlayan koronavirüs salgını, hızlı bir şekilde dünya geneline yayıldı. Ticaretten ulaşıma, eğitimden sağlığa kadar hemen hemen her alan bu salgından etkilendi. Hem vaka hem de yaşamını yitirenlerin sayısı hızla artmaya devam ediyor. Dünya genelinde uzmanlar, koronavirüs salgınının Dünya düzenini etkileyeceğini, insanların yaşam alışkanlıkları üzerinde önemli değişiklikler yapacağını söylüyor… Peki, gerçekten böyle mi olucak? Bunu öğrenmek için geçmişe, yani insanlık tarihinin bilinen en büyük salgınlarına ve bu salgınların devletlerin, toplumların ve insanların hayatlarına olan etkilerine bakmak gerekiyor. İnsanlık tarihi incelendiğinde, birçok salgının yaşandığı ve bu salgınların tarihin şekillenmesinde önemli bir yere sahip olduğu görülür… Şimdi, yazılı kayıtlardan öğrenebildiğimiz kadarıyla insanlık tarihinde yaşanmış en önemli salgınlara kısaca bir bakalım…


Konuyu youtube kanalımdan izleyebilirsiniz.


 
Antoninus Vebası 


Antoninus vebası, MS. 165 – 180 yılları arasında yaşanmış olan bir salgın. Salgını Avrupa’ya, Yakın Doğu’daki seferlerden dönen Roma askerleri getirmiştir. Gerçek sebebi tam olarak bilinmese de, bilim insanları bu salgının çiçek hastalığı ya da kızamık olduğunu düşünüyor. Bu salgında, 39 yaşındaki Roma İmparatoru Lucius Verus da yaşamını yitirmiştir. Antoniyus Vebası, dünya genelinde 5 milyon insanın hayatını kaybetmesine neden olmuştur. O zamanki dünya nüfusunun, 250 milyon civarı olduğu düşünüldüğünde, dünya nüfusunun yaklaşık %2’si hayatını kaybetmiştir. Hastalığın çıkış notasının Çin olduğu düşünülüyor… 


Justinianus Vebası 


Justinianus Veba Salgını, 541 – 542 yılları başlayan insanlık tarihindeki en büyük veba salgınlarından biri. Özellikle Bizans İmparatorluğu başkenti Konstantinopolis yani günümüz İstanbul’u, Sasani İmparatorluğu yani günümüz İran coğrafyası ve Akdeniz çevresindeki liman kentlerini derinden etkilemiştir. Bu veba salgınında 50 milyon insanın hayatını kaybettiği düşünülüyor. O tarihlerde dünya nüfusunun yaklaşık 206 milyon olduğu düşünüldüğünde, nüfusun yaklaşık %24’ünün bu vebada hayatını kaybettiği görülür. Vebanın Çin ya da Hindistan'da başlayıp ticaret yoluyla Mısır'dan geçtiği düşünülüyor. Salgının, kuzey İngiltere’ye kadar tüm Avrupa’ya yayıldığı biliniyor. 


Japonya Çiçek Salgını 


735 yılında, Tokyo’da ortaya çıkan Japon Çiçek Hastalığı, komşu ülkelere yayılarak iki yıl içinde yaklaşık bir milyon insanın hayatını kaybetmesine yol açtı. Japonya'nın o zamanki nüfusunun üçte biri, bu salgında yok oldu. Bu salgının ekonomik ve sosyal etkilerinin yanında dini etkileri de oldu. Japonlar hastalığın Hōsōshin (hososin) denen bir şeytandan geldiğine inandı. Bu sözde şeytan için kurbanlar kesen Japonlar, dans ederek şeytanı şehirlerinden çıkarmaya çalıştılar… 

Kara Veba 


İnsanlık tarihindeki en ölümcül salgınların başında, kara veba geliyor. Halk arasındaki adıyla kara ölüm… Hıyarcıklı vebası olarak da isimlendirilen bu salgın, 1347 – 1351 yılları arasında, bilinen dünyanın her yerine yayılarak, yaklaşık 200 milyon insanın hayatını kaybetmesine neden oldu… Dünya nüfusunun o zamanlar yaklaşık 450 milyon civarı olduğu düşünüldüğünde, bu nüfusun yaklaşık %44’ünün bu salgında hayatını kaybettiği görülür. Kara Veba’nın, Çin'de veya yakınlarında ortaya çıktığına ve ardından önce İtalya'ya, daha sonra tüm Avrupa'ya, oradan da dünyanın dört bir yanına yayıldığı düşünülüyor. Salgında o kadar çok insanın hayatını kaybetmiştir ki, bu durum kalanlar için kaynakların artmasına yol açmış, bu ise köleliğin azalmasının başlangıcı olmuştur. Sosyal hareketlilik artmış, iş imkanları genişlemiştir. Ancak, Katolik Klisesi bu salgının Tanrının insanlara gönderdiği bir ceza olduğunu söyleyerek bu durumdan faydalanmış ve hem insanlar hem de toplum üzerindeki dini baskısını arttırmıştır.

 
Yeni Dünya Çiçek Salgını 


Avrupalılar, 1492’de Yeni Dünya’ya yani Amerika kıt’asına geldiklerinde bazı hastalıkları da beraberinde getirdiler. 1520’de ortaya çıkan Çiçek hastalığı, Yeni Dünya nüfusunun %90’ının hayatını kaybetmesine neden oldu. Bu salgında 20 milyon insan, Yeni Dünya’da hayatını kaybetti. Bu Amerika’da bulunan Kızılderili nüfusunun büyük çoğunluğunun bu hastalık sonrası yok olduğu anlamına geliyor. Çiçek hastalığı, sonraki dönemlerde de dünya genelinde yayılmaya devam etti ve günümüze kadar yaklaşık 56 milyon insanın hayatını kaybetmesine neden olduğu düşünülüyor. Yeni Dünya Çiçek Salgını sonrasında, Avrupalılar yeni boşalan alanları sömürgeleştirdiler. Bu şekilde, Amerika kıt’asının tarihi kökünden değişmiş oldu. 


İtalya Vebası 


Avrupa’da Otuz Yıl savaşları sırasında bir askeri birliğin, İtalya’daki Mantua şehrine getirdiği düşünülüyor. Fare ve pirelerden bulaştığı tahmin edilen salgın, 1629-1631 yılları arasında bir milyon insanın hayatını kaybetmesine neden oldu. Salgın sırasında Verona, Milan, Venedik ve Floransa büyük darbe aldı. Venedik nüfusunun üçte biri yok oldu ve Venedik’in çöküşü başladı. Salgında veba kapan insanların kıyafetleri bile yakıldı, bazı vebalılar boş adalara terk edildi. 

1885 Veba Salgını 


1855’te Çin'in Yunnan Eyaleti’nde, yeni bir veba salgını başladı. Birkaç yıl içinde ticaret gemilerindeki enfekte olmuş fareler, vebanın dünyaya yayılmasına neden oldular. Bu veba salgını, dünya çapında 12 milyon insanın hayatını kaybetmesine yol açtı. 


Rus Gribi 


1889 - 1890 yılları arasında Rus Gribi salgını başladı. H2N2 kuş gribi kaynaklı bu salgında sadece Avrupa da 250 bin, dünya genelinde ise 1 milyon insan hayatını kaybetti. 


İspanyol Gribi 


1918 yılında, Amerika’nın Kansas şehrinde başlayan İspanyol gribi, 20.yüzyılın en büyük felaketlerinden biri olarak bilinir. Dünya nüfusunun üçte birini etkileyen grip, 500 milyon insana bulaşmış ve 50 milyon insanın da hayatını kaybetmesine neden olmuştur. Bir tür kuş kökenli H1N1 virüsünden kaynaklı bu salgın, Birinci Dünya Savaşı’nın sonlanmasında da önemli bir yere sahip. Savaş nedeniyle olan sosyal hareketlilik, hastalığın çok kısa sürede dünya geneline yayılmasına neden olmuştur. Salgını önlemek için aşı denemeleri yapılsa da başarılı olunamamıştır. Bu salgından Osmanlı Devleti de etkilenmiş ve sadece İstanbul’da 6403 kişi hayatını kaybetmiştir. Salgınla mücadele edebilmek için, okullar gibi kamuya açık mekanlar kapatılmıştır… Bu salgın, o zamanlar için insanlığın sonu ve kıyamet olarak adlandırılmıştır… 


Asya Gribi 


Çin'de 1956 yılında ortaya çıkan Asya Gribi, nedeniyle de yaklaşık 1,1 milyon kişi hayatını kaybetti. 


Hong Kong Gribi 


Hong Kong gribi olarak da bilinen, 1968 grip salgını Temmuz 1968'de Çin'de ortaya çıktı. Bu gribin, 1956 Asya gribinin evrimleşmesiyle ortaya çıktığı düşünülüyor. İnfluenza A virüsü (H3N2) nedeniyle başlayan salgında dünya çapında bir milyon insan hayatını kaybetti. 


HIV AİDS 


İnsanlık tarihinin bugüne kadarki en ölümcül hastalıkları arasında, dünyada hâlâ yaygın olarak rastlanan AIDS (HIV) bulunuyor. İlk olarak 1981 yılında ortaya çıkan AIDS nedeniyle, şuana kadar yaklaşık 30 milyon insan hayatını kaybetti. AIDS ilk olarak Amerikan eşcinsel topluluklarında tespit edildi, kaynağının ise 1920'lerde Afrika'dan getirilen bir şempanze virüsünden kaynaklandığı bulundu. Aids, günümüzde de insan sağlığını etkilemeye devam ediyor. 


Sars  


Sars, Sars korona virüsünün neden olduğu bir solunum yolu sendromudur. Kasım 2002 ve Temmuz 2003 tarihleri ​​arasında Hong Kong'da başlayan SARS salgını, neredeyse pandemik hale gelmiş ve dünya çapında 8422 vaka ve 916 ölüme neden olmuştur. 2003 yılının başlarında Hong Kong'dan 37 ülkeye yayılmıştır. 2016 yılında tekrar görülen Sars nedeniyle, sadece Ukrayna'da 319 kişi yaşamını yitirmiştir. SARS-Corona virüsü için etkin bir tedavi henüz geliştirilememiş olup bu konuda çalışmalar devam etmektedir. 


Domuz Gribi 


2009-2010 yılları arasında, ABD ve Meksika'da Domuz Gribi salgını ortaya çıktı. Kısa sürede dünyaya yayılan, H1N1 Domuz gribi nedeniyle, yaklaşık 200 bin insan hayatını kaybetti. 12 Nisan 2009 ve 10 Nisan 2010 tarihleri arasında sadece ABD'de virüs nedeniyle 60.8 milyon vaka, 274.304 hastaneye yatış ve 12.469 ölüm oldu. Türkiye'de de 458 kişi domuz gribinden dolayı yaşamını yitirdi. Salgın resmi, olarak 10 Ağustos 2010'da sona ermesine rağmen, mevsimsel grip virüsü olarak dolaşmaya devam ediyor ve her yıl dünya çapında hastalıklara ve ölümlere neden oluyor.

 
Mers 


Mers, Orta Doğu Solunum Sendromu Koronavirüsü olarak adlandırılan virüsün neden olduğu bir salgın. İlk kez, 2012 yılının Nisan ayında, Ürdün’de ortaya çıkan salgın, Eylül 2012’de de Suudi Arabistan’da görüldü. . Halen sağlık otoritelerince hastalığın takip çalışmaları sürdürülmektedir. MERS virüsü de 2012'den bu yana en az 828 kişinin canına mal oldu. Virüsün insanlara, deve ya da yarasa gibi hayvanlardan bulaştığı düşünülüyor. Şu an MERS-CoV enfeksiyonuna karşı herhangi bir aşı yok. Bu konuda çalışmalar devam ediyor. 


Ebola 


Adını Afrika’daki bir nehirden alan Ebola virüsü, insanlarda ve insan dışı primatlarda yüksek ateşle kendini gösteren çok ciddi bir salgın. 2014 yılında Gine’deki küçük bir köyde başlayan Ebola, Batı Afrika’daki birkaç komşu ülkeye yayıldı. Ebola virüsü, 28.600 enfekte insanın 11.325’ini öldürdü. Alanı sınırlı olan bu salgın inanılmaz oranda ölüm oranına sahipti.


Görüldüğü gibi insanlık sürekli olarak salgın hastalıklarla yüzleşmek zorunda kalmıştır. Zaman içinde ticaretin gelişmesi ya da savaşlar gibi nedenlerle bir yerde çıkan bir salgın, çok kısa sürede dünyanın farklı coğrafyalarına yayılma imkanı bulmuş ve milyonlarca insanın hayatını derinden etkilemiştir. Tüm bu salgınlar gibi, 2019 Aralık ayında Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan covid 19, ticaret, ulaşım ve turizm gibi sektörlerle 3 ay gibi kısa sürede dünya geneline yayılmış ve milyarlarca insanın hayatını etkilemiştir. İnsanlar bu salgın nedeniyle evlerinde kalmaya başlamış ve dünya genelinde yaşam durma noktasına gelmiştir. Uluslar arası ticaret yavaşlamış, dünya ekonomileri trilyonlarca dolar zarar etmiştir. Küresel ölçekte etkili olan tüm salgınlarda olduğu gibi, covid 19 da insanların yaşam alışkanlıklarında kökten değişiklikler yapmaya başlamış durumda… 


Bu salgın aynı zamanda dünyanın tüm teknolojik ilerlemelere karşın, salgınlara karşı oldukça zayıf olduğunu göstermiştir. Unutulmaması gereken dünya üzerinde yaşanan bütün kırılmalar, yepyeni düzenlerin ortaya çıkmasına ortam hazırlamıştır. Covid 19 dünya ölçeğinde büyük bir kırılım olduğuna göre, hem bireysel hem de toplumsal olarak yeni oluşacak düzene kendimizi hazırlamamız gerekiyor…












Hiç yorum yok:

Yorum Gönder