Kuşakların sınıflandırılması fikrinin 21. yüzyılda ortaya çıktığını ve gelenekselciler, bebek patlaması, X, Y ve Z kuşakları şeklinde yapıldığını bir önceki yazımızda söylemiştik. Bu yazımızda da sınıflandırmanın ikinci basamağında yer alan bebek patlaması kuşağını yani baby boomers'ları ele alacağız.
Bebek Patlaması (Baby Boomers) kuşağının bireylerini 1946 - 1964 yılları arasında doğanlar oluşturur.
II. Dünya Savaşı'nda savaş, açlık, kıtlık ve ekonomik sıkıntılar nedeniyle insanlar geleceğe güvenle bakamadıkları için çocuk sahibi olmaya istekli olmayınca bebek doğum oranlarında ciddi düşüş olur. Tabii ki, nüfus da bundan etkilenir ve azalma eğilimi göstermeye başlar. Savaş durumu sona erince hükümetler hemen nüfusu arttırıcı tedbirler almaya başlar. Hatta politikacılar, modacılar ve sanatçılar nüfus artışını teşvik eden reklamlar yaparlar. İnsanlar, kendilerini güvende hissetmeye başlayınca ve savaş durumu da sona erince tekrar çocuk sahibi olmaya başlar. Bu dönemde yaşanan bebek doğum oranlarındaki ani artışa bebek patlaması - baby boom- adı veriliyor. Bu dönemde 1 milyar bebeğin doğduğu tahmin ediliyor. (Bu arada nüfusla az çok ilgilenmiş kişiler bilirler, 1950'li yıllar dünya nüfusunun neolitik, sanayi devrimi gibi iki kırılma noktası sonrası meydana gelen 3. kırılma noktasıdır.)
Ayrıca bu dönem kuşağına "Sandviç Kuşağı" da denilir. Bunun nedeni ise bu kuşağın aynı evde önce çocuklarına sonra da yaşlanan ana - babalarına bakmalarıdır.
Bebek patlaması - baby boomers- kuşağı; şehirlerin etrafındaki yerleşim alanlarının gelişmesinde, eğitimin yaygınlaşmasında, uyuşturucu kullanımının artmasında, 1980'lerde politika ve vergi konularında, 1990'larda emeklilik sistemleri ve fonlarının oluşturulmasında etkin bir şekilde rol oynar. Harris Interactive Poll adlı bir araştırma kuruluşunun çalışmasına göre bebek patlaması (baby boomers) kuşağı içinde yaşadığımız topluma etkisi en fazla olan, toplumsal bilinci en yüksek ve en üretken nesil olarak görülmektedir.
Dünyada insan hakları hareketleri, radyonun altın çağı bu kuşak zamanında yaşanmıştır. ABD ile SSCB arasındaki soğuk savaşın başladığı ve hiddetlendiği zaman diliminde doğmuşlardır. Türkiye'de ise çok partili hayata geçişin ve 1960 ihtilalinin yaşandığı aralıktaki kuşaktır.
Bu kuşağın en göze batan karakteristik özellikleri ise; çalışkanlık, idealistlik, sadakat, başarıya ve amaca odaklanma, otoriteye saygılı olma, kanaatkar olma ve kararlarının arkasında durma şeklinde sıralanabilir.
Bu kuşak genel olarak çalışmak için doğduğunu düşünür. Resmi ideolojiye tam tamına bir bağlılık içindedirler ve otoriteye karşı aşırı itaatkarlardır. Kurallara uyma konusunda asla taviz vermezler. İş yerlerine sadıklardır ve uzun süre aynı işte çalışma eğilimindedirler. Kariyer odaklıdırlar. Kendi kendilerini motive ettikleri için başkaları tarafında takdir edilmekten hoşlanmazlar. Maaş hayatlarında önemli bir yer eder. Teknolojiyle çok haşır neşir olmamışlardır. Bu yüzden de teknoloji kullanmada pek iyi sayılmazlar. Günümüzde yavaş yavaş emekli olmaya başlasalar da hala birçok firmanın üst yönetiminde yer almaya devam ederler. Dünya politikası da genel olarak hala bu kuşağın elindedir.
Olumlu özeliklerinin yanında bu kuşağa yöneltilen en büyük eleştiri "bencil" hatta "narsist" olmaları üzerinedir. 1976 yılında yayınlanan New York Dergisi'nde yazar Tom Wolfe, bu kuşağın kendilik ve kişisel gelişim üzerine fazla yoğunlaşmasından dolayı bu kuşağı "ben kuşağı" olarak adlandırmıştır. Bruce Cannon Gibney, A Generation of Sociopaths kitabında bebek patlaması kuşağının diğer kuşaklarla karşılaştırıldığında empati eksikliği, saygısızlık, egoizm ve dürtüsellik gibi anti-sosyal özellikler ve davranışlara sahip olduğunu belirtmektedir. Bruce, boomer kuşağına yapıştırılan "bencil" etiketinin ağır bir itham olup olmadığına dair verdiği cevap şöyle: "Boomer anakamı hakkında muazzam miktarda veri var ve antisosyal kişilik bozukluğunun tarifi ile şaşırtıcı bir şekilde uyuşuyor. Benlik saygısı daha yüksek, ancak hem literal anlamda hem de kendi meselelerine yaklaşımlarında daha asi ve dağınık olma eğilimi gösteriyorlar. Bu bir etiketse, doğru bir teşhis etiketi."
Bebek patlaması kuşağı için bulunmaz bir örnek ABD başkanı Donald Trump. ABD'nin başına gelebilmesini bu kuşağa denk gelen kişilerin fazlalığı ve bu kişilerin Trump'ı kendilerine yakın bulmaları da seçilmesinin en büyük nedenini oluşturduğu düşünülüyor. (Sanırım bu kuşağa yöneltilen tüm olumsuz özellikler Trump'ta toplanmış gibi gözüküyor.)
Bencilliğin yanında bebek patlaması kuşağının genelde değişime ve yeniliğe kapalı olduğu öne sürülür. Yeniliğe soğuk bakarlar ve eski uygulamalara devam etme eğilimindedirler. İşkoliktirler. En belirgin özelliği ise "kuralcı" olmalarıdır.
Ülkemizde bebek patlaması kuşağının temsilcileri 54 - 72 yaşları arasında bulunmakta ve nüfus içerisinde önemli bir yere sahiptirler. Bu kuşakla kuracağımız ilişkilerde burada sözünü ettiklerimizin önemli katkıları olacaktır. İletişimin en önemli özelliği karşımızdaki kişinin temel özelliklerini bilmek olduğundan bu özellikler onlara bakışımızda bir farkındalık oluşturacaktır.
X kuşağı yazımızda görüşmek üzere...
(Takip edebilir, yorum yapabilir ve paylaşabilirsiniz. Bilgi paylaşılınca güzel.)
Kaynak:
Adıgüzel, O., Batur, H. Z., Ekşili, N. (2014). Kuşakların değişen yüzü ve Y kuşağı ile ortaya çıkan yeni çalışma tarzı: Mobil yakalılar. Süleyamn Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi. 19.
Demirkaya, H., Akdemir, A., Karaman, E., Alan, Ö. (2015). Kuşakların yönetim politikası beklentilerinin araştırılması. İşletme Araştırma Dergisi. 7(1), 186 - 204.
TUİK 2018 Nüfus Verileri.
Görseller google görsellerden alınmıştır.
II. Dünya Savaşı'nda savaş, açlık, kıtlık ve ekonomik sıkıntılar nedeniyle insanlar geleceğe güvenle bakamadıkları için çocuk sahibi olmaya istekli olmayınca bebek doğum oranlarında ciddi düşüş olur. Tabii ki, nüfus da bundan etkilenir ve azalma eğilimi göstermeye başlar. Savaş durumu sona erince hükümetler hemen nüfusu arttırıcı tedbirler almaya başlar. Hatta politikacılar, modacılar ve sanatçılar nüfus artışını teşvik eden reklamlar yaparlar. İnsanlar, kendilerini güvende hissetmeye başlayınca ve savaş durumu da sona erince tekrar çocuk sahibi olmaya başlar. Bu dönemde yaşanan bebek doğum oranlarındaki ani artışa bebek patlaması - baby boom- adı veriliyor. Bu dönemde 1 milyar bebeğin doğduğu tahmin ediliyor. (Bu arada nüfusla az çok ilgilenmiş kişiler bilirler, 1950'li yıllar dünya nüfusunun neolitik, sanayi devrimi gibi iki kırılma noktası sonrası meydana gelen 3. kırılma noktasıdır.)
Ayrıca bu dönem kuşağına "Sandviç Kuşağı" da denilir. Bunun nedeni ise bu kuşağın aynı evde önce çocuklarına sonra da yaşlanan ana - babalarına bakmalarıdır.
Bebek patlaması - baby boomers- kuşağı; şehirlerin etrafındaki yerleşim alanlarının gelişmesinde, eğitimin yaygınlaşmasında, uyuşturucu kullanımının artmasında, 1980'lerde politika ve vergi konularında, 1990'larda emeklilik sistemleri ve fonlarının oluşturulmasında etkin bir şekilde rol oynar. Harris Interactive Poll adlı bir araştırma kuruluşunun çalışmasına göre bebek patlaması (baby boomers) kuşağı içinde yaşadığımız topluma etkisi en fazla olan, toplumsal bilinci en yüksek ve en üretken nesil olarak görülmektedir.
Dünyada insan hakları hareketleri, radyonun altın çağı bu kuşak zamanında yaşanmıştır. ABD ile SSCB arasındaki soğuk savaşın başladığı ve hiddetlendiği zaman diliminde doğmuşlardır. Türkiye'de ise çok partili hayata geçişin ve 1960 ihtilalinin yaşandığı aralıktaki kuşaktır.
Bu kuşağın en göze batan karakteristik özellikleri ise; çalışkanlık, idealistlik, sadakat, başarıya ve amaca odaklanma, otoriteye saygılı olma, kanaatkar olma ve kararlarının arkasında durma şeklinde sıralanabilir.
Bu kuşak genel olarak çalışmak için doğduğunu düşünür. Resmi ideolojiye tam tamına bir bağlılık içindedirler ve otoriteye karşı aşırı itaatkarlardır. Kurallara uyma konusunda asla taviz vermezler. İş yerlerine sadıklardır ve uzun süre aynı işte çalışma eğilimindedirler. Kariyer odaklıdırlar. Kendi kendilerini motive ettikleri için başkaları tarafında takdir edilmekten hoşlanmazlar. Maaş hayatlarında önemli bir yer eder. Teknolojiyle çok haşır neşir olmamışlardır. Bu yüzden de teknoloji kullanmada pek iyi sayılmazlar. Günümüzde yavaş yavaş emekli olmaya başlasalar da hala birçok firmanın üst yönetiminde yer almaya devam ederler. Dünya politikası da genel olarak hala bu kuşağın elindedir.
Olumlu özeliklerinin yanında bu kuşağa yöneltilen en büyük eleştiri "bencil" hatta "narsist" olmaları üzerinedir. 1976 yılında yayınlanan New York Dergisi'nde yazar Tom Wolfe, bu kuşağın kendilik ve kişisel gelişim üzerine fazla yoğunlaşmasından dolayı bu kuşağı "ben kuşağı" olarak adlandırmıştır. Bruce Cannon Gibney, A Generation of Sociopaths kitabında bebek patlaması kuşağının diğer kuşaklarla karşılaştırıldığında empati eksikliği, saygısızlık, egoizm ve dürtüsellik gibi anti-sosyal özellikler ve davranışlara sahip olduğunu belirtmektedir. Bruce, boomer kuşağına yapıştırılan "bencil" etiketinin ağır bir itham olup olmadığına dair verdiği cevap şöyle: "Boomer anakamı hakkında muazzam miktarda veri var ve antisosyal kişilik bozukluğunun tarifi ile şaşırtıcı bir şekilde uyuşuyor. Benlik saygısı daha yüksek, ancak hem literal anlamda hem de kendi meselelerine yaklaşımlarında daha asi ve dağınık olma eğilimi gösteriyorlar. Bu bir etiketse, doğru bir teşhis etiketi."
Bebek patlaması kuşağı için bulunmaz bir örnek ABD başkanı Donald Trump. ABD'nin başına gelebilmesini bu kuşağa denk gelen kişilerin fazlalığı ve bu kişilerin Trump'ı kendilerine yakın bulmaları da seçilmesinin en büyük nedenini oluşturduğu düşünülüyor. (Sanırım bu kuşağa yöneltilen tüm olumsuz özellikler Trump'ta toplanmış gibi gözüküyor.)
Bencilliğin yanında bebek patlaması kuşağının genelde değişime ve yeniliğe kapalı olduğu öne sürülür. Yeniliğe soğuk bakarlar ve eski uygulamalara devam etme eğilimindedirler. İşkoliktirler. En belirgin özelliği ise "kuralcı" olmalarıdır.
Ülkemizde bebek patlaması kuşağının temsilcileri 54 - 72 yaşları arasında bulunmakta ve nüfus içerisinde önemli bir yere sahiptirler. Bu kuşakla kuracağımız ilişkilerde burada sözünü ettiklerimizin önemli katkıları olacaktır. İletişimin en önemli özelliği karşımızdaki kişinin temel özelliklerini bilmek olduğundan bu özellikler onlara bakışımızda bir farkındalık oluşturacaktır.
X kuşağı yazımızda görüşmek üzere...
(Takip edebilir, yorum yapabilir ve paylaşabilirsiniz. Bilgi paylaşılınca güzel.)
Kaynak:
Adıgüzel, O., Batur, H. Z., Ekşili, N. (2014). Kuşakların değişen yüzü ve Y kuşağı ile ortaya çıkan yeni çalışma tarzı: Mobil yakalılar. Süleyamn Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi. 19.
Demirkaya, H., Akdemir, A., Karaman, E., Alan, Ö. (2015). Kuşakların yönetim politikası beklentilerinin araştırılması. İşletme Araştırma Dergisi. 7(1), 186 - 204.
TUİK 2018 Nüfus Verileri.
Görseller google görsellerden alınmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder